Ana Sayfa
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Merhaba Ziyaretçi
Welcome,
Ziyaretçi
.
Please Login or Register.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Register
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
KalemKurdu
»
Kalemkurdu Bilgi Keyfi
»
Bunları Biliyor musunuz?
»
Meyveler
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
2
3
|
Aşağı git
Gönderen
Konu: Meyveler (Okunma sayısı 31659 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
akcino
Admin
İleti: 4959
Cinsiyet:
sɹǝʇ nq ʞǝʇ ɹiq ɐp ɐpunloʎ ʎǝs ɹǝɥ iʞuɐs
Tavsiye Puani: 2
Meyveler
«
:
Mayıs 30, 2012, 02:17:26 ÖS »
MEYVELER
Meyveler sağladıkları kalori , vitamin , madensel maddeler ve güzel görünümleri sayesinde iştah üzerine yaptıkları etkiler bakımından beslenme hayatımızda çok önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca meyve suyu , konserve , reçel , marmelat , pekmez ve kurutma teknolojilerinin de hammaddesini oluşturmaktadır.
Yurdumuzun hemen her yerinde meyvecilik yapılmakta olup değişik bölgelere mal olmuş ve çoğunlukla kalitesini ve aromasını o yörelerde bulan meyvelerimiz bulunmaktadır. Örneğin Karadeniz bölgemizde kıyı boyunca uzanan fındıklıklar , kivi ve mandalina bahçeleri , Marmara ve Ege bölgelerinde incir , üzüm ve şeftali bahçeleri , Akdeniz kıyısında turunçgiller ve muz bahçeleri gibi.
Taze meyve tüketilirken nelere dikkat edilmelidir?
Meyveler mümkün olduğunca taze olarak tüketilmelidir. Yenilebilenlerin kabukları soyulmamalıdır. Soyulması gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyulmalıdır. Bir çok vitamin ve mineraller , meyvelerin dış kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunmaktadır.
Meyvelerin sularının sıkılıp içilmesi yerine , tüm olarak yenilmesi ve tüketilmesi , kabukları yenenlerin kabukları ile yenilmesi posa tüketimini artıracağından daha yararlıdır.
Meyveler kesildikten veya suyu hazırlandıktan sonra buzdolabında bile bekletilse C vitamini değeri azalmaktadır.
Çilek , kiraz , vişne gibi meyveler ya hemen tüketilmeli veya derin dondurucuda muhafaza edilmelidir.
Meyveler satın alınırken tazelikleri , büyüklükleri veya küçüklükleri , çürük , çamurlu ve bereli olup olmama durumları , tat ve lezzet özellikleri değerlendirilmelidir.
Meyveler buzdolabında ; delikli naylon torba içerisinde saklanmalı , torbaya konmadan önce yıkanmak istenir ise çok iyi kurutulmalıdır.
Meyvelerin sağlıklı olarak tüketilmesi için buzdolaplarında ortalama bekleme süreleri aşağıda belirtilmiştir.
MEYVELER SÜRE
PORTAKAL 1-2 HAFTA
LİMON 1-2 HAFTA
ELMA 1-2 HAFTA
ARMUT 1-2 HAFTA
ÜZÜM 4-5 GÜN
ŞEFTALİ 4-5 GÜN
KAYISI 4-5 GÜN
ERİK 4-5 GÜN
KİRAZ 1-2 GÜN
ÇİLEK 1-2 GÜN
DUT 1-2 GÜN
Sağlıklı beslenme kapsamında , tüketimde önerilen kurallara dikkat etmeniz halinde meyvelerimizin 100 gramının tüketilmesi neticesinde ortaya çıkan kaloriler aşağıda bulunan tabloya çıkarılmıştır.
MEYVELER KCAL (KİLO KALORİ 100 gr’da)
AHUDUDU 57
ANANAS 52
ARMUT * 61
AVOKADO 167
AYVA 57
BÖĞÜRTLEN 58
ÇİLEK 93
ELMA * 58
ERİK (MÜRDÜM) 75
ERİK (YEŞİL) 66
GREYFURT * 41
HURMA 274
İNCİR (TAZE) 80
KARPUZ 26
KAVUN 33
KAYISI 51
KİRAZ * 70
MANDALİNA 46
MUZ 85
NAR 63
PORTAKAL 49
ŞEFTALİ * 38
ÜZÜM 67
VİŞNE 58
KİVİ 30
NOT:
(*) İşaretli meyvelerin glisemik indeksleri düşüktür. Tercih edilmelerinde fayda vardır.
Glisemik indeks :
Karbonhidratların kan şekerini yükseltme etkisine glisemik indeks adı verilir. İnsülin salınışını arttıran besinler “glisemik indeksi yüksek” besinlerdir. Glisemik indeks; aynı miktarda karbonhidrat içeren farklı gıdaların vücutta oluşturduğu farklı kan şekeri yükselmesidir. Bunun nedeni, yiyeceklerdeki karbonhidratların sindirim sisteminden farklı hızlarda emilmesidir. Glisemik indeksi yüksek olan besinler muz, üzüm, kavun, karpuz, incir, havuç ve haşlanmış patatestir. Bu meyveleri seyrek olarak tüketmeli, havuç ve patatesi de yemek içinde karışmış olarak yemeliyiz. Glisemik indeks karbonhidratın türüne ve içinde bulunduğu gıdadaki lif oranına, gıdanın sıvı veya katı oluşuna, o öğündeki yağ miktarına göre değişir. Glikoz glisemik indeksi en yüksek olan gıda maddesidir. Bal ve sofra şekeri yine kan şekerini yükseltme etkisi çok fazla olan yiyeceklerdir. Bu tür gıdalardan kaçınmamız gerekir.
Meyvelerimizi , yumuşak çekirdekli , üzümsü ve küçük , sert çekirdekli , kabuklu meyveler ve turunçgiller olmak üzere gruplandırmak mümkündür.
«
Son Düzenleme: Mayıs 31, 2012, 05:18:39 ÖÖ Gönderen: akcino
»
Kayıtlı
''Özlemek elbette kavuşma ihtimali varsa güzel. Ancak ayrılıkları bile özel kılan tek şey; O’nun da bi yerlerde seni özlediğini hissedebilmek...''
Can DÜNDAR
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #1 :
Mayıs 30, 2012, 04:26:35 ÖS »
YUMUŞAK ÇEKİRDEKLİ MEYVELER
ELMA
Tarımına çok eski çağlarda başlanmış olan bu meyvenin , binlerce çeşidi geliştirilmiştir. Sonbahar sonlarında olgunlaşan elma çeşitleri , iyi koşullarda bir yıl saklanabildiği halde , yaz sonunda olgunlaşan meyveler saklanmaya elverişli değildir. Bedenin hastalıklara karşı direncini artırır. Şekerce zengin bir meyvedir. A ve C vitaminleri içerir. En çok taze meyve olarak tüketilen elma ; sirke , şarap , meyve suyu , reçel , komposto olarak da tüketilir. Ayrıca pasta ve yemeklerde de kullanılır. En çok yetiştirilen elma çeşitleri ; orta mevsim çeşitlerinden Golden ve Starking Red Delicious gibi elma türleridir. Dikim alanları hızla genişleyen bazı türler ; Granny Smith , Braeburn , Gala ve Fuji’dir.
Elmanın verdiği enerji 100 gramda 58 kaloridir. Bu enerji yağdan değil, meyve şekeri ve organizma tarafından ağır olarak sindirilen şekerden gelmektedir. Bu veriler ve genel anlamıyla elmanın besleyici özelliği, bu meyveyi özellikle spor yapanlar için vazgeçilmez yapar. Gerçekten de fiziksel aktiviteler çerçevesinde elmanın içeriğindekiler spor öncesinde, sırasında ve sonrasında organizma üzerinde pozitif etkiler yaratır:
1. Spor öncesinde tüketildiğinde; enerji verir.
2. Spor sırasında tüketildiğinde; organizmaya çeşitli mineral ve vitaminler yükler.
3. Spor sonrasında tüketildiğinde; %85 oranındaki su içeriğiyle organizmanın ihtiyacı olan suyu tamamlayarak toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.
Önlemede faydalı olduğu hastalıklar
Bağırsak kanseri
Düzenli tüketilmesi durumda içerdiği posadan dolayı bağırsakları çalıştırıyor. Posalı yiyecekleri çok tüketen Akdeniz ülkelerinde kalın bağırsak kanseri, bunları az tüketen Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinden çok daha az görülüyor. Meyve, sebze, salata, baklagiller ve doğal tahıl ürünlerini az tüketen zengin Kuzey Amerika’da kalın bağırsak kanseri oranı yüksektir.
Kabızlık, kalın bağırsak kanserinin en önemli sebeplerinden biri. İçerdiği antioksidanların kanseri önlediğine inanılıyor. Sigaranın tüm kanser çeşitlerine sebep olduğu bilimsel bir gerçek. Bunlardan bir tanesi de mesane kanseri. Elmanın içindeki antioksidanlar sigara içenlerde mesane kanseri riskini azaltıyor.
Kolesterol düşürücü
Elma, posa ve antioksidan maddeleri içeren çok değerli bir meyve. Her posalı yiyecek gibi kolesterolü iki yoldan doğal bir şekilde düşürüyor.
- Dışarıdan aldığımız yağlı hayvansal gıdaların içerdiği kolesterolün bir kısmını içine hapsederek bağırsakta emilimini engelliyor ve dışkı ile vücut dışına atılmasını sağlıyor.
- Sindirim için karaciğerden oniki parmak bağırsağına akıtılan safra asitlerinin bir kısmını emerek dışkı ile vücut dışına atılımını sağlıyor. Artan safra asitleri ihtiyacı, kanda bulunan kolesterolün safra asitlerine karaciğer tarafından çevrilmesi ile karşılanıyor. Bu durumda kandaki kolesterol miktarı az oranda da olsa düşmüş oluyor.
Kalp-damar hastalıkları
Kandaki ve dışardan alınan kolesterolü düşürme etkisi kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde yardımcı rol oynuyor. Kandaki kolesterol, serbest radikaller (değişime uğramış oksijen molekülleri) tarafından okside olmadıkça damar çeperine yapışıp damar sertliği yapmaz. Elmanın içindeki antioksidan maddeler, özellikle de Quercetin, kandaki kolesterolün okside olup damar çeperine yapışmasına engel oluyor. Böylece yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve felci önlüyor.
Şeker hastalığı
Şeker ve şekere dönüşen beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz undan yapılan tüm besin maddeleri, ayrıca patates ve mısır kan şekerini çok hızlı yükselttiğinden dolayı şeker hastalığının baş düşmanlarıdır. Buna karşılık posalı yiyecekler, kan şekerinin ani yükselmesini önlüyorlar.
Elmanın içindeki pektin maddesi şekeri içine hapsederek bağırsakta hızlı emilimi dolayısıyla kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesini önlüyor. Doktorunun tavsiyesi dahilinde elma, şeker hastalarının tüketebileceği en faydalı meyvelerden biri.
«
Son Düzenleme: Haziran 25, 2012, 03:48:23 ÖS Gönderen: gül
»
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #2 :
Mayıs 30, 2012, 05:52:04 ÖS »
ARMUT
Ülkemizde de yaygın olarak yetiştirilen armut , taze olarak yenildiği gibi reçeli , marmeladı , tatlıları ve meyve suyu yapılarak da tüketilir. Türkiye’de zengin yerel çeşitlerin yanı sıra yabancı çeşitleri de Güney Doğu Anadolu Bölgesi hariç her yerde yetiştirilmektedir. Türkiye hem üretim , hem de ihracat konusunda dünya sıralamalarında ilk on ülke arasındadır. Birçok çeşit arasında yazın üretilen Williams , Santa Maria , Akça , Mustafabey çeşitleri ve kışlık üretilen Ankara , Beurree Clairgeau , Beurree d’Anjou ve Deveci çeşitleri ihraç edilmektedir.
ARMUTUN FAYDALARI
- Kan yapıcı: Armut vitamin bakımından çok zengin olduğu için kan yapar,armut şurubu yapılıp bebelere içirilir.
- Kan temizleyici: Armut kürü (günde 1 öğün armut yeme) kan temizleme açısından iyi bir yöntemdir.
- Yüksek tansiyonu düşürücü: Armut kürü yapmak tansiyonu düşürür.
- Böbrek çalışmasını düzenleyici: Armut yemek böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar,kış için dilimlenen armutlar kurutulup kompostu yapılarak yenir.
- Salgı bezlerini çalıştırır: Armut yemek vücuttaki bütün salgı bezlerini çalıştırır
- İdrar söktürücü: Armut kompostusu içmek ve armut yemek idrar söktürür.
- İfrazatları artırıcı: Armut kürü kandaki fazla asit ve tuzları ve zararlı fazlalıkları dışarı atar.Bu özelliği ile armut kürüne devam edilirse egzama,kaşıntı rahatsızlıklar giderilir
- Susuzluğu Kesici: Armut berdi gıdalardan olduğu için, susuzluğu keser.Susadıkça armut yiyin.
- Hamile besini: Armut güçlü bir besin olduğu ve hamilelerin mide bulantısını geçirdiği için hamilelere tavsiye edilir,bebeğe de faydalıdır.
- Sinir teskin edici: Armut yemek sinirleri yatıştırır.
- Bağırsak kurtları: Armut çekirdekleri ezilip suda kaynatılır.Sabah aç karnına 1′er su bardağı içilir.2 saat yemek yenmez.
- Şeker hastaları: Armutta %15 şeker olduğu için şeker hastaları günde 200-300 gr. Armut yiyebilir.
– Armut Hazmı biraz zordur. Midesi zayıf olanlara dokunur. Telafisi: Kavak yaprağını kaynatarak balla tadlandırarak içerler. Diyalize düşmemek için armut yemeye devam edilir. Kış için armut kurutunuz özellikle hamileler ve böbreği zayıf olanların ideal gıdasıdır. İçindekiler:Şeker, Glikozidler, Vitaminler, Organik asitler, Tanen
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #3 :
Mayıs 30, 2012, 05:57:11 ÖS »
AYVA
Ayvanın anayurdu , İran ve Türkiye’dir. Çoğunlukla çiğ olarak tüketilen ayva , konserve , komposto , reçel ve tatlı yapılarak da tüketilir. C vitamini içerir. Ülkemizde Akdeniz , Marmara , Ege ve Orta Karadeniz’de yetiştirilmektedir. Sarı renkli güzel görünümlü hoş kokulu ve ağır bir meyvedir. Kabukları ve etli kısımları sert olan ayva , yenildiğinde ağızda mayhoş bir tat bırakır. Rengi yeşilden sarıya değişir ve tadı elma ile şeftali arasındadır.
Eşme Ayvası :
Ülkemizdeki kapama ayva bahçelerinin büyük çoğunluğu bu çeşit ile kurulmuştur. Bazı bölgelerde renginden dolayı limon ayvası olarak da isimlendirilmektedir.
Meyveleri yuvarlak , sapa doğru biraz uzunca bol sulu ve mayhoş tatlıdır.
Ekmek Ayvası :
Meyvesi iri sap tarafı dar , karın tarafı geniş , meyve eti gevrek , sulu , mayhoş ve az tüylüdür.
Limon Ayvası :
Pazar değeri yüksek , meyvesi küresel sap tarafına doğru uzun ve verimli bir çeşittir. Kabuk limon sarısı renkte , meyve eti sarımsı renkte , sulu ve mayhoştur.
Uzmanlar özellikle şu 7 rahatsızlık ayvayı için öneriyor; Kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıkları...
Ama sadece bunlar değil, cinsel gücü artırıyor, ağız yaraları ve kokusunu önlemede birebir, ishale derman, cildi gençleştiriyor ve dudak çatlamalarına çare oluyor...
Ayva protein, şeker, organik asit, A, B2 ve C vitamini ve demir, bakır, potasyum gibi mineraller açısından çok zengin... Tohumları ise yağ ve protein içermekte.
İŞTE AYVANIN FAYDALARI
-Ayva, çocuklarda sağlığı korur, büyüme ve gelişmeyi hızlandırır.
-Birçok hastalığa şifa olan ayva, kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıklarının tedavisinde faydalı.
-Her yaşta sinir sistemini güçlendirir
-Mide ve bağırsakları zararlı mikroplardan koruyarak hazımsızlık gibi sorunları önler.
-Cildi ve tırnakları zinde, parlak ve daha sağlıklı hale getirir.
-Grip ve nezle de iyileşmeyi hızlandırır.
-Ayva ya da ayva suyu ishalin geçmesi için de çok faydalı. Meyvesi veya meyvesinden hazırlanan şurup ve komposto ishale iyi gelmekte.
-Vücudun gücünü artırarak, zinde tutmaya yardımcı olarak yorgunluk ve bitkinlikten korur.
-Ağız kokusunu önler.
-İçerdiği vitamin ve minarelerle kalp ve damar hastalıklarından koruduğu, varisi önlediği ve varis tedavisine yardımcı olur.
-Cinsel gücü artırdığı bildirilmektedir.
-Kandaki kötü kolesterolü düşürerek damar sertliğinden korur.
-Ayva hoşafı ağızdaki yaraların iyileşmesini hızlandırır.
-Tereyağında pişirilen ayva, balgamı söker, kronik öksürüğe, solunum sistemi hastalıklarına ve bronşite iyi gelir.
-Ayva çiçeği kaynatılıp içildiğinde annelerin sütünü artırır, kalbi güçlendirir ve baş ağrısına iyi gelir.
-Ayva kabuklarının kaynatılıp içilmesi, idrar yolu iltihaplarında iyileşmeyi hızlandırır.
-Ağızdaki yaralar, boğazdaki şişlik ve ağrı için ayvanın kendisi ya da yapraklarının kaynatılıp suyu ile gargara yapılması mucize etkiler yapıyor.
-Dudak çatlamalarını önlemek ya da iyileştirmek içinde ayva çekirdeklerinin kaynatılıp dudakların bu suyla yıkanması öneriliyor.
-Ayva yaprakları çay gibi demlenip içildiğinde sakinleştiriyor ve uykusuzluğa iyi geliyor.
-Şeker içeriğinin düşük olması nedeniyle şeker hastaları tarafından da rahatlıkla tüketilebiliyor.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #4 :
Mayıs 30, 2012, 06:00:50 ÖS »
MUŞMULA
Beşbıyık yada döngel olarak da bilinir. Avrupa ve Batı Asya’ya özgü bir meyvedir. Bileşimindeki tanenden ötürü ishal kesici olarak yararlanılan muşmulada , organik asitler , şeker , C vitamini ve karoten bulunmaktadır. Meyvesi buruk ve hoşa gitmeyen bir tattadır. Etlidir ve beş bölmesi vardır. İyice olgunlaştıktan sonra yenir.
Muşmula, gülgillerin bir altfamilyası olan Maloideae'dan bir ağaç ve bu ağacın meyvelerdir.
Çiçek tablasıyla sarılmış etli meyveleri, eriksi yapıdadır. Yabani olanları daha küçük olur. İçinde sertleşmiş tohumları bulunur. Olgunlaştığında koyu kahverengiye dönen meyve kabuğu ve koyu kahve meyve eti vardır. İlk koparıldığında buruk bir tadı vardır. Bir süre beklenildiğinde yumuşar ve lezzetlenir. Karadeniz ve Marmara bölgelerinde yayılış gösterir.
MUŞMULANIN FAYDALARI
- Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder.
- Bağırsakların iyi çalışmasını sağlar.
- İncebağırsak iltihabı, ishal ve dizanteriyi giderir.
- Kan dolaşımını düzenler.
- Sinirleri güçlendirir.
- Mide hastalıklarında faydalıdır.
- Lumbago ve nikriste kullanılır.
- Ana karnındaki ceninin düşmesini önler.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #5 :
Mayıs 30, 2012, 06:08:03 ÖS »
ÜZÜMSÜ VE KÜÇÜK MEYVELER
ÜZÜM
C vitaminlerinden yoksun olmasına karşın , A ve B vitaminleri yönünden zengin olan üzümde , ayrıca bol miktarda potasyum ve demir bulunur. Üzüm ; şeker , organik asitler , kalsiyum , fosfor , magnezyum ve demir gibi mineraller ile başta A vitamini olmak üzere , çeşitli vitaminleri de içeren çok besleyici bir meyvedir. Bilinen çeşitler arasında Tarsus beyazı , Antep karası , Yalova incisi , Çavuş üzümü , Müşküle üzümü , Razaki üzümü , Sultani çekirdeksiz üzüm , Dirmit üzümü yemesi hoş olanlardır.
Üzümü satın alırken taze , tıknaz , sert ve parlak renkliler tercih edilmeli , yeşil üzüm alıyorsanız hafif sarımsı , kırmızımsı , siyah üzüm alıyorsanız koyu renkli olmasına dikkat ediniz.
Üzüm , biraz pudramsı bir görünüşle kendini belli eden bir parlaklıkta olmalıdır. Kurumuş kahverengi saplar , üzümün bayat olduğunu işaret eder. Üzüm mutlaka soğuk saklanmalıdır. Oda sıcaklığı üzümün yumuşamasına neden olur.
Taze beyaz üzüm, bilinen tüm meyveler içindeki en güçlü antioksidandır ve en az 15 tane antioksidan özellikli etkin madde içerir.
Taze beyaz üzüm (vitis vinifera), bilinen tüm meyveler içinde en geniş spektrumlu antioksidandır. Hiçbir meyvede, üzümde olduğu kadar kimyası birbirinden farklı antioksidan özellikli madde yoktur.
Yoğun bir çalışma temposu içinde ve stres altındaysanız, günün getirdiği gerginliği ve de yorgunluğu üzerinizden atmak istiyorsanız, öğleden sonraları tüketeceğiniz yarım salkım taze beyaz üzüm (yaklaşık 250 - 300 gram) imdadınıza yetişecektir. Tükettikten en geç yarım saat sonra sizi nasıl rahatlattığını, stresinizin nasıl kaybolduğunu, yorgunluğunuzun adeta buharlaşır gibi üzerinizden nasıl kalktığını ve dinlendiğinizi hayretle hissedebileceksiniz.
Tüm bunlara ilaveten kendinizi daha dinç ve daha enerjik hissetmeye başlayacaksınız. Sizi sakinleştirecek ve gevşemenize büyük oranda yardımcı olacaktır. Daha etkili olur düşüncesiyle, yukarıda belirttiğim ölçünün üzerine çıkmayınız. Şeker hastalarının bu konuda hekimlerine danışmadan bu uygulamaya geçmemeleri gerekir.
Eğer, kronik yorgunluktan şikâyet ediyorsanız, haftada bir kaç defa tüketeceğiniz bir bardak taze beyaz üzüm suyu, bu yorgunluğunuzun ortadan kalkmasında büyük bir destek olacaktır.
Taze beyaz üzüm ve taze siyah üzümü tüketirken ölçülü olmaları gereken iki grup vardır.
- Bunlardan birincisi ilk dört ayını tamamlamamış hamilelerdir.
- İkinci grupta ise hekimleri tarafından “karaciğer yağlanması” teşhisi konulmuş kişilerdir.
Hamilelerin taze üzüm tüketimlerinde ölçülü olmalarını gerektiren neden, içerdiği ellagik asit’tir. Bu asit, abortifacient (düşük yaptırma) özelliğine sahiptir. İkinci bir nedeni de yine taze üzüm türlerinin içerdiği diethyl-amin maddesinden kaynaklanır.
Sindirim ağızda başlar
Yemeğinizi yedikten sonra üzerine taze beyaz üzüm yiyebilirsiniz. Çünkü, taze üzümün içerdiği bir asit türü, gerçek bir sialogogue’dır (salya artırıcı). Salyada bulunan pityalin enzimi (alpha-amilaz) sindirimi kolaylaştıran ve hızlandıran önemli bir enzimdir.
“Sindirim ağızda başlar” kuralını hatırlayınız. Ağızda besinin iyice çiğnenmesi çok önemlidir. Çiğneme esnasında, besin ağızda ne kadar çok parçalanırsa midedeki sindirim o kadar kolay olur. Ağızda iyice çiğnenen besin, salyada bulunan parçalayıcı enzimler ile iyice karıştığından (biyokimyasal olarak) sindirim çok daha kolaylaşır.
Bir gün tüm öğünlerinizde yemeklerinizi ve meyvelerinizi daha çok çiğneyip yutunuz. Bunu uyguladığınız gün, midenizin ne kadar rahat ettiğini ve bağırsaklarınızın ve karın bölgenizin ne kadar gevşek olduğunu hissedeceksiniz. Bu rahatlık, sizi sofrada daha uzun oturtarak doğru çiğneme alışkanlığını kazandırabilir. Bunu birkaç gün uygularsanız alışkanlık haline getirebilirsiniz. Özellikle çocuklarınıza örnek olunuz. Bu, onların geleceklerindeki alışkanlıklarını oluşturacaktır.
Ritm bozukluğuna karşı
Taze beyaz üzüm kürünün kalpteki ritm bozukluğuna karşı önleyici ve yardımcı tedavi edici gücü bulunmaz bir özelliktir. Şikâyeti olanların günde 200 - 250 gram tüketecekleri taze beyaz üzüm muhteşem bir yardımcıdır.
Yeri gelmişken tekrar belirtmekte fayda görüyorum, daha çabuk etki etsin diyerek size önerilmiş olan ölçünün üzerine çıkmayın.
Reservatrol, taze beyaz üzümün kabuklarında bol miktarda bulur. Reservatrol, kötü huylu kolesterol (LDL) seviyesini düşüren, damar sertliğini önleyen ve antioksidan özellikli etkin bir maddedir.
Dikkat:
Karaciğer yağlanması teşhisi konulmuş olanların da taze üzüm türlerinin tüketiminde ölçülü olmaları gerekir. Çünkü, karaciğer yağlanmasını artırıcı özelliği vardır. Buradan, hamilelerin ve karaciğer yağlanması olanların kesinlikle taze üzüm yememeleri gerekir sonucunu çıkarmayınız. Ancak, bu gruptaki kişilerin taze üzüm tüketimlerinde, en az şeker hastaları kadar ölçülü olmaları gerekir.
Üzüm yaraların kapanmasını geciktirir
Vücudunuzun herhangi bir yerinde henüz kapanmamış bir yara varsa üzüm, üzüm çekirdeği ve ceviz tüketiminden yara kapanana kadar kesinlikle uzak durun. Üzüm ve ceviz tüketimi yaraların kapanmasını geciktirir, hatta yarayı azdırabilir.
Üzüm çekirdeğini dikkatli çiğneyin
Fransızların, yüksek doymuş yağla beslenmelerine rağmen, kalp-damar hastalıklarına daha az yakalanmalarının sebebi son yıllarda araştırma konusu olmuştur. Bir çok bilim adamı OPC’nin önemli rol oynadığı fikrinde birleşmiştir. OPC, üzüm, üzüm çekirdeği ve şarapta bulunur.
OPC nedir?
Oligomeric Proanthocyanidin üzüm çekirdeğinde bulunan çok güçlü bir antioksidan maddedir.
OPC’nin en önemli özelliği, kan yağının ve kolesterolün oksitlen-mesini önlemeye çalışmasıdır. Kısaca, OPC kan yağının ve kolesterolün serbest radikaller tarafından oksitlenmesine engel olur bu sayede kalp damarlarında yağ birikimine engel olabilir. OPC, zayıf kan damarlarının tedavisi için onaylanmış bitkisel bir ilaçtır. OPC üzerine yazmama neden olan birinci sebep, üzüm çekirdeği ile ilgili çalışmalarımı tamamlamış olmamdır. Üzümü yerken, ara ara çekirdeklerini de çiğnemek çok faydalıdır. Üzüm çekirdeği dişlerinizin arasında ezilirken içerdiği OPC-kompleksi de açığa çıkacaktır. Bu, OPC-kompleksinin öylesine güçlü antioksidan özelliği vardır ki, bu güne kadar araştırılmış ve incelenmiş hiçbir meyvede ve çekirdiklerinde bu özellikte ve güçte antioksidan yoktur. Üzümün kendisinde de OPC vardır. Ancak, çekirdekleri çok daha güçlü olan OPC-kompleksi içerir. Üzümün çekirdeklerini, dişlerinize zarar vermeyecek şekilde dikkatlice çiğnemeniz gerekir.
Kayıtlı
akcino
Admin
İleti: 4959
Cinsiyet:
sɹǝʇ nq ʞǝʇ ɹiq ɐp ɐpunloʎ ʎǝs ɹǝɥ iʞuɐs
Tavsiye Puani: 2
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #6 :
Mayıs 31, 2012, 05:17:42 ÖÖ »
ÇİLEK
Faydaları:
Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi çileğin faydaları saymakla bitmiyor. Rengi kokusu ve tadı ile en sevilen meyvelerden biri olan çileğin faydaları da epeyce çok. Çilekte bol miktarda fosfor ve demir bulunuyor. Bunun yanında B, C ve K vitamini açısından da bir hayli zengin.
Şimdi maddeler halinde çileğin faydalarını sıralayalım ;
· Vücuda kuvvet verir, damar tıkanıklığını önler ve kolesterolü düşürür.
· Çok iyi bir antioksidan olması sebebiyle bağışıklık sistemini güçlendirir.
· Kansere karşı koruyucu özelliği vardır ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.
· Bağırsak kurtlarının dökülmesini yardımcı olur, kanız temizler, vücuttan zararlı maddeleri uzaklaştırır.
· Diş etlerini güçlendirir, ağız kokusunu giderir.
· Sakinleştirici etkiye sahiptir, stresi azaltır, tansiyonu düşürür, ateşi düşürür.
· Romatizma ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir.
· Cildi nemlendirip taze bir görünüm kazandırır, güzellik katar cilde.
· Vücutta biriken zehirli maddeleri dışarı atar, damar sertliği ve böbrekteki kum taş gibi rahatsızlıkları önler ve zamanla bunların geçmesini sağlar.
* Çileğin 100 gramında 59 mg. C vitamini, 1 mg. Sodyum, 174 mg. Potasyum, 21 mg. Kalsiyum vardır. Çileğin içindeki C vitamini oranı da limondakinden daha yüksektir. Fakat çileğin hazmedilmesinin biraz zor olduğu için midesi hasta ve tembel olan kişiler çilek suyunu tercih etmelidirler.
Kayıtlı
''Özlemek elbette kavuşma ihtimali varsa güzel. Ancak ayrılıkları bile özel kılan tek şey; O’nun da bi yerlerde seni özlediğini hissedebilmek...''
Can DÜNDAR
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #7 :
Haziran 01, 2012, 04:54:30 ÖS »
AHUDUDU
Anayurdunun Asya olduğu düşünülen ahududu “ağaççileği” ya da “frambuaz” ya da “sultan böğürtleni” olarak da tanınır. C vitamini , demir ve organik asit içeren bu meyve , taze olarak tüketilmesinin dışında ayrıca , şurup , meyve suyu , şekerleme , reçel , marmelat , jöle , dondurma ve likör yapımında kullanılır. Bedeni güçlendirici etkisi vardır. Çok hoş kokusu ve tadı olan ahududu meyvesi çabuk bozulur bu nedenle tazeyken yenilir. Ama dondurmaya elverişlidir.
AHUDUDUNUN FAYDALARI
- Ahududu doku ve damar büzücüdür. Bu özelliğiyle diyareyi keser, peklik verir.
- Aynı niteliği nedeniyle: Kadınlarda beyaz akıntıyı keser; aybaşı dönemindeki aşırı kanamaları azaltır ve aybaşı durumunu düzene sokar. Doğum yapacak kadınlarda rahim kasılmalarını düzeltmede, doğum sancılarını azaltmada ve doğum olayını kolaylaştırmada etkilidir. Ancak, bu dönemlerde düzenli olarak alınmalıdır.
- Ahududu bedeni güçlendirici bir toniktir.
- Terletici, ateş düşürücü ve serinletici etkileri de vardır.
Bütün bu etkileri sağlamak için ahududu bitkisinin körpe yaprakları toplanıp güneşsiz ve havadar bir yerde kurutulur. Olgun meyveler ile kurutulmuş yapraklar karıştırılır. Bu karışımdan 2 tatlı kaşığı alınıp üzerine kaynamış su dökülerek 10-15 dakika bekletilip bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan istendiği kadar içilebilir.
- Ayrıca ahududu, boğaz ve bademcik ağrılarına, ağız ülserleri ve kanayan dişetlerine iyi gelir.
Bu etkilerinden yararlanmak için yukarıda tanımı verilen infüzyonla ağızda derin derin gargara yapılır.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #8 :
Haziran 01, 2012, 05:01:39 ÖS »
BÖĞÜRTLEN
Kırmızımtırak siyah renkli , duta benzeyen üzümcüklerden oluşan böğürtlen , meyvelerini yaz sonuna doğru veren , gülgillerden bir bitkidir. İçeriğinde demir ve C vitamini vardır. Çabuk bozulabilen meyve tazeyken yenebildiği gibi , reçeli , şurubu , şekerlemesi , pastası , likörü ya da sirkesi yapılarak da tüketilmektedir. Son yıllarda hızla gelişen ve tüketimleri artan dondurma ve meyveli yoğurt tüketiminde de yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ülkemizde yol kanarlarında, korularda, ormanlarda sık rastlanan, dikenli bir ağacın meyvesi olan böğürtlenin faydaları saymakla bitmiyor. Üstelik meyve organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin…
BÖĞÜRTLENİN FAYDALARI
- Düzenli yenen böğürtlen yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önlüyor.
- Böğürtlenin sıkılarak elde edilen suyu ishallerde çok faydalıdır. Ancak böğürtlen suyu saklanamaz taze içmek gerekir. Saklanırsa sirkeleşir.
- Ağız yaralarında, gerek taze ve gerekse kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağı 1 litre suda haşlanırsa, bu çay ağız yaraları için çok faydalıdır.
- Kurutulmuş yapraklarından yapılan şurubunun kanı temizleyici etkisi de var. Bu şurup öksürüğü olanlara da iyi geliyor.
- Ayak yorgunluklarında, böğürtlenin sürgünleri ve kökleri 100 grama 1 litre su ölçüsüyle kaynatılırsa, ılıyınca ayak banyosu olarak kullanılabilir. Ayak yorgunluklarına çok iyi gelir.
- Güzellik için, böğürtlen çiçekleri ise 50 grama bir 1 litre su ölçüsü ile kaynatıldığı zaman, elde edilecek bu şifalı su eller için çok iyi bir güzellik losyonudur.
- Her gün yenen bir avuç böğürtlen kanserden korur. Yapılan araştırmalar böğürtlenin, bünyesinde barındırdığı antioksidanların bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser türlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır.
- Kanı incelterek kan şekerini dengeleyen böğürtlen, diyabet rahatsızlıkları olan hastalar için önemli bir şifa kaynağı
- Yaprakları kaynatılarak suyu ile gargara yapılırsa, diş eti ve bademciklerdeki iltihaplara iyi gelir
- Kökleri kaynatılarak suyu içilirse böbrek kumunun ve taşlarının düşmesine yardımcı olur.
- Böğürtlenden şurup ve reçel de yapılır. Şurubu göğüs ve solunum yolları rahatsızlıklarında oldukça yararlıdır.
- Böğürtlen yaralara sürülürse iyileşmelerini kolaylaştırır.
- İyi bir antioksidandır. Vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olur.
- Tansiyonu düşürür ve bedeni güçlendirir.
- Olgun böğürtlen idrar söktürücüdür ve kabızlığa iyi gelir.
- Tok tutan bir meyve olan böğürtlen zayıflamak isteyenler için de bire birdir.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #9 :
Haziran 01, 2012, 05:12:35 ÖS »
DUT
Protein bakımından zengin olan bu meyve , B1 , B2 , B3 ve C vitaminleri içerir. Dut , ak , kara ve kırmızı ya da mor renkli meyvelerini mayıs ayından temmuz başlarına kadar severek yediğimiz dutgillerin örnek meyvesidir. Taze veya kuru olarak da tüketilen dutun içinde çeşitli organik asitler, pektin ve şeker vardır. Yaz başına kadar olgunlaşarak , ağacın türüne göre renklenen tatlı ya da ekşi , sulu ve lezzetli bileşik meyvelerini verir. Ak dut tazeyken yenildiği gibi kurutularak , pekmezi ve pestili yapılarak da tüketilir. Kara dutun , tazesi ve kurusu yenildiği gibi şifalı şurubu yapılarak içilir.
DUT'UN FAYDALARI
- Beyaz dutun 15-20 gram yaprağı üç su bardağı su ile kaynatıp içilirse iyi bir idrar söktürücü olduğu görülür. Bu terkip aynı zamanda
- Ateş düşürücü olarak da kullanılmaktadır.
- Dutun taze yapraklarıyla derideki yaralara ve burundaki kanamalara tampon yapılırsa kanamaları durdurur.
- Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır. Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar.
- Kara dutun yaprakları ve kabukları kaynatılıp elde edilen sıvı ile gargara yapılırsa boğaz, ağız ve diş eti iltihaplarına iyi gelir. Ancak kara dut kabız yapabilir.
- Sabah aç karnına olgunlaşmış beyaz dut yer ve üzerine su içerlerse bağırsaklarının çalışmasını sağlamış olurlar. Ancak bu durum abartılırsa bu kez de ishale sebebiyet verebileceği bilinmelidir
- Dutun anjine iyi geldiği rivayet edilmektedir.
- Beyaz dut yaprakları idrar söktürür, vücutta biriken suyu boşaltır.
- Aç karnına yenen beyaz dut barsak solucanlarını döker.
- Dutun taze yaprakları ile derideki yaralara ve burundaki kanamalara tampon yapılırsa kanamalar durur.
- Ne şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır.
- Sabah aç karnına yenir ve üzerine su içilirse bağırsakların çalışması temin edilir.
- Beyaz dutun 15-20 gram yaprağı 3 su bardağı ile kaynatılırsa iyi bir idrar söktürücü olduğu görülür. Bu terkip aynı zamanda ateş de düşürür.
- İştah artırır, enerji verir.
- Kalsiyum , demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin.
- Kara dut şurubu ya da kara dutun yaprak ve kabuklarının kaynatılması ile elde edilen sıvı ağız ve boğaz antisepsisinde, diş eti hastalıklarında etkilidir.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #10 :
Haziran 01, 2012, 05:25:24 ÖS »
MURT (Mersin= Hambelez)
Mersin’de murt , Adana – Hatay taraflarında hambelez , diğer yörelerde mersin denilen meyveleri nohut büyüklüğünde , beyaz üzerine morumsu siyah renklidir. Meyvenin ortalarında çok miktarda incirinkinden biraz irice olan hafif kekremsi çekirdekleri vardır. Murt da uçucu yağ , şeker , sitrik asit bulunur.
MURTUN FAYDALARI
- Peklik verici ve özellikle çocuklarda diyareyi kesicidir.
- İştah açıcıdır.
- İdrar yolları enfeksiyonlarında antiseptik etkisi vardır.
- Doku ve damar büzücü niteliği nedeniyle kanı dindirici etkileri görülür.
- Sayılan bu etkilerinden yararlanmak üzere, bitkinin yapraklan her mevsimde toplanır ve gölgelik, havadar bir yerde kurutulur, 1 tatlı kaşığı kurumuş mersin yaprağı üzerine 4 bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirilerek hazırlanan infüzyon, günde iki kez birer bardak içilir.
- Mersin, antiseptik etkiler taşır. Bu etkisinden yararlanmak üzere, bitkinin yaprakları suda kaynatılıp buharı damıtılarak elde edilmiş ve piyasada satışa sunulmuş suyu, dıştan bedene uygulanır.
- Ayrıca A vitamini yönünden zengin olan mersin meyvesinden şurup yapılarak içilmesinin, görme yeteneğini artırdığı ileri sürülmektedir.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #11 :
Haziran 01, 2012, 05:39:34 ÖS »
NAR
Tanelerinden şurup ve likör de yapılabilen nar , özellikle potasyum ve karbonhidrat yönünden değerli bir besindir. Sindirimi kolaylaştırıcı ve bedeni güçlendirici etkileri olduğu söylenmektedir. Türkiye narın anavatanı içinde yer almaktadır. Yetiştiği yerler ; Finike , Kemer , Antalya , İzmir ve Mersin yöresidir. Meyve iriliği , kabuk rengi ve kalınlığı , dane rengi , yumuşak çekirdeklilik , sululuk ihtiyaçlarına cevap verebilecek farklı çeşitleri bulunmaktadır. Olgunlaşan narlar tatlı , mayhoş yada ekşi tatta olup tazeyken yenilir yada sıkılıp suyu çıkarılarak , meyve suyu , şurubu ve şerbeti yapılarak da tüketilir.
Nar taneleri ve suyu pek çok derdin devasıdır.
Yaz mevsiminde serin meyve suyu veya ferahlatıcı bir kokteyl olarak tüketilen nar, sağlık bakımından da özellikle kış mevsiminde bol bol tüketilmesi gereken bir meyvedir.
Narın insan sağlığına olan faydalarını saymakla bitirmek mümkün değil. Adeta bir ´ilaç´, hatta antibiyotik olan nar, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan koruyor.
İçerdiği bazı maddelerle kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engelliyor.´
Latince adı ´Punica Granatum´ olan nar, özellikle içerdiği antioksidanlar sayesinde vücudun savunma sistemini güçlendiriyor.
Kış mevsiminde portakal, mandalina ve limonun yanı sıra narı da taze şekilde veya suyunu sıkarak tüketmek son derece önemli.
Nar suyunun sadece tanelerinden değil, tüm meyveden üretilmesi, bu içeceğin antioksidan etkisinin daha da artmasına neden oluyor.
NARIN FAYDALARI
- 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eşdeğer antioksidan
- Yapılan araştırmalarda nar suyunun cilt kanserine ve erkeklerde prostat kanserine karşı koruyucu etkisinin görülmüştür.
- Narın en önemli özelliklerinden biri de genel damar sağlığını, özellikle de kalbi koruması.
- Damar tıkanıklıklarını geriletme özelliği bulunan nar, ´ACE´ denilen enzimi engelleyerek tansiyon düşürücü bir etki de yapıyor. Nar birçok özellikleriyle bazı meyveleri de geride bırakıyor. Örneğin narda 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eşdeğer antioksidan madde bulunuyor.
- Tüm bu özellikleriyle adeta bir ´ilaç´ ve doğal antibiyotik görünümünde olan nar, sofralardan kesinlikle eksik edilmemesi gereken meyveler arasında yer alıyor. Nar suyu ayrıca damar sertliğine karşı güçlü etkisi bulunan bir içecek olarak karşımıza çıkıyor.
- Zira bu önemli meyvenin kabuğu alkaloit, tanen ve glikozitler içeriyor.
Bu nedenle ishal kesici ve kurt düşürücü özelliğe sahip bulunuyor. Nar kabuğunun ekstresi ise güçlü bir virüs ve mikrop öldürücü özelliği sahip.
- Ayrıca, cilt üzerinde enfeksiyon ve yara iyileştirici etki de gösteriyor. Bunların yanı sıra, meyve kabuğu ve tanelerin antioksidan ve anti-tümör etkileri de biliniyor´.
- Beslenmede mutlaka yer alması gereken nar, aynı zamanda güçlü bir antioksidan özelliği taşıyor.
- Yapılan araştırmalara göre narda, serbest radikallere karşı güçlü etkisi olan çeşitli vitamin, mineral, enzim ve antioksidanlar bulunuyor.
- Bugün için bilinen en güçlü antioksidanlar; C ve E vitaminleri, glutatyon, lutein, N-Acetylcystein, keratonoidler, flavonoidler, koenzim Q-10, alfa lipoik asit ve selenyumdur. Nar suyu da doğal antioksidanlardan biridir.
- Nar suyu dişeti iltihaplarını giderir.
- Yüksek tansiyonu düşürür.
- Kalbimizi korur düzenli çalışmasına destek olur
- Enfeksiyona karşı vücut direncini korur ve artırır
- Enerji verir, yorgunluğu giderir
- İdrar söktürücü etkisiyle toksin atımını sağlar
- Bağışıklık sistemini güçlendirir hastalıklara karşı korur
- Kolesterol ve kan şekerimizi regüle eder artmasını engeller
- Bağırsak parazitlerinin düşmanıdır, iyi bakterilerin artmasını sağlar
- İshali (diare) önler tedavide destek sağlar
- Ciltte olumlu katkısı vardır, pürüzsüz görünüm sağlar
- Cilt enfeksiyonlarında olumlu katkısı vardır.
- Böbrek iltihaplarının giderilmesinde etkilidir.
Önemli not : Nar suyu tansiyon düşürdüğü için düşük tansiyonlu kişilerin tüketmesi sakıncalıdır.
«
Son Düzenleme: Haziran 01, 2012, 05:42:33 ÖS Gönderen: gül
»
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #12 :
Haziran 01, 2012, 05:50:36 ÖS »
TAZE İNCİR
Ege Bölgesi’nde genelde kurutmalık çeşitler yetiştirilmekte olup Akdeniz ve Marmara bölgesinde sofralık taze tüketilen çeşitler üretilmektedir. Kurutularak ya da taze olarak tüketildiği gibi , reçel yapılarak da değerlendirilir. Kurutmalık incirler , genelde beyaz ve sarı renkte olmasına karşın , taze sofralık incirler , sarı , yeşilimsi , siyah ve mor renktedirler. En çok beğenileni Bursa yöresinde yetişen Bursa siyahıdır. Şeker bakımından zengin olan , ayrıca A , B , C , D vitaminleri ile kalsiyum , fosfor ve demir elementlerini içeren incir , hücrelerin yenilenmesinde etkin rol oynar. İçerdiği kalsiyum , diğer besinlerdekine göre daha kolay emildiğinden , süt içemeyen kişilere , incir yemeleri tavsiye edilir.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. taze incirin içerdiği besin değerleri şöyledir: 80 kalori: 1,2 gr. protein; 20,3 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 0,3 gr. yağ; 1,2 gr. lif; 22 mgr. fosfor; 25 mgr. kalsiyum; 0,6 gr. demir; 2 mgr. sodyum; 194 mgr. potasyum: 20 mgr. magnezyum; 80 IU A vitamini; 0,06 mgr. B1 vitamini; 0,05 mgr. B2 vitamini; 0,4 mgr. B3 vitamini; 0,113 mgr. B6 vitamini; 6.7 mcgr. folik asit ve 2 mgr. C vitamini.
İncirin kurutulmuşunun yani kuru incirin besin değeri daha da artar. Bunları şöylece sıralayabiliriz; 217 kalori: 4 gr. protein; 55.3 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 1,2 gr. yağ; 6.7 gr. lif: 163 mgr. fosfor: 138 mgr. kalsiyum: 4,2 mgr. demir: 640 mgr. potasyum: 91,5 mgr. magnezyum; 0,073 mgr. B1 vitamini ve 0,072 mgr. B2 vitamini.
TAZE İNCİRİN FAYDALARI
- Taze ve özellikle kuru incirin yenilmesiyle insan bedeninin hücreleri yenilenir. İncir, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besindir. Sözgelişi, 100 gr. kuru incir yenilirse bedenin günlük gereksinimlerinden kalsiyumun %17’si, demir ve magnezyumun %30′u, fosforun %20’si, B1 vitamininin %5′i ve B2 vitamininin %4′ü alınmış olur.
- İncir, içerdiği yüksek orandaki liflerle bedene giren kolesterolün kana karışmadan atılmasını sağlar.
- Sindirimi kolaylaştıran incirin, bedeni bakterilere karşı koruyan etkileri de vardır.
- İncir içerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşumu ile sağlıklarını garantiler: incirin içerdiği kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirilir. Süt içemeyen kişilerin incir yemeleri öğütlenir.
- İncir, içerdiği ‘benzaldehit’ adlı maddeyle kanserli hücrelerin büyümesini önler, kansere karşı etkili olur.
- Kuru incirden hazırlanan infüzyon, özellikle çocuklarda korkusuzca kullanılabilen etkili bir müshildir: Bunun için iki -üç kuru incir doğranır. Üzerine kaynar su dökülerek 10-15 dakika demlendirilip bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan günde 2-3 bardak içilir.
- Körpe incir yapraklarının sütü siğile karşı etkilidir: Bu etkiyi sağlamak için körpe incir yaprağından sızan süt siğile sürülür.
- Körpe incir yapraklarının ezilmesiyle hazırlanan yara lapası, çıbanların olgunlaştırılması ve baş verip delinmesinde etkili olur.
- Kurutulmuş incir yapraklarıyla hazırlanan dekoksiyon, hemoroit (basur) ve çıbanlara karşı etkilidir: Körpe incir yaprakları, havadar ve güneş görmeyen bir yerde kurutulur. Bu yapraklar parçalanır. 2-3 tatlı kaşığı kurumuş yaprak bir bardak suda 30 dakika kadar kaynatılır. Böylece hazırlanan dekoksiyonla ıslatılan bez basur memesine sürülür ya da çıbanlara sarılır. Hemoroite karşı bu dekoksiyondan günde 2-3 bardak içilir.
- Enerji verir.
- Vitamin ve mineral bakımından zengin bir gıdadır.
- Bağırsaklardan toksik maddelerin atılması kandaki kollestrol seviyesinin düşürülmesi gibi faydaları da vardır.
- Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidir.
- İncirin kurutulmuşu çok değerli olup, iyi bir besin kaynağıdır. Balgam söktürücü, yumuşatıcı olarak kullanılır.
- Ayrıca kış aylarında vücudun direncini arttırır,
- Pek çok sağlık sorununa karşı güç ve dayanıklılık kazandırır.
- İncirin bünyesinde şeker, albüminli maddeler, organik asitler, pektin, provitamin, A, B1, B2, C vitaminleri, magnezyum, kükürt, fosfor ve unlu maddeler bulunur.
- İnciri cevizle birlikte yerseniz hem vücudunuzu zehirlerden korur, hem de bronşite iyi gelerek öksürüğü keser. Nezle için de faydalıdır.
- İnciri sütle ya da sirkeyle eğer oda olmazsa yalnızca zeytinyağına batırıp yiyerek basur şikayetinizi ortadan kaldırabilirsiniz.
- Sesiniz kısıldığında hemen bir inciri bir su bardağı kadar sütün içine koyup bir cezvede kaynatın. Ilık ılık bu şurubu için, çok yararını göreceksiniz.
- Yaş dalları kırıldığında akan sütümsü beyaz sıvı, nasır ve siğillere sürülür.
- Yaşı kurusundan daha fazla tercihe şayan olan incir vücuda kuvvet verir. Anasonla beraber yenen incir hem kan yapar, hem de şişmanlatır. Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidirler.
- Kuru incir, içerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından zengindir, bu nedenle hücre gelişimini destekler. Ayrıca kuru incir, boğaz ağrısı bronşit ve öksürüğe de faydalıdır.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #13 :
Haziran 01, 2012, 06:08:19 ÖS »
KABUKLU MEYVELER
KESTANE
Protein bakımından zengindir. Kestanenin ; %75’i Ege Bölgesinde Aydın’da üretilmektedir. Meyvenin parlak kahverengi , yuvarlak ve iri olan çeşitlerinin yanı sıra , daha küçük ve lezzetli olan kuzu kestanesi de iç piyasada rağbet görmektedir.
KESTANENİN FAYDALARI
- Besleyici olmasından başka faydası saymakla bitecek gibi değil
- Kabuklarının suda kaynatılmasıyla hazırlanan ilaç ateş düşürüp sinirleri yatıştırıyor.
- Meyvesi kasları kuvvetlendiriyor, kan dolaşımını düzenliyor.Bedenin ve zihnin yorgunluğunu gideriyor,kansızlığa çare oluyor.
- Şeker,protein,yağ,sodyum ve potasyum içeriyor!..Kestane birçok hastalıktan da koruyor insanoğlunu..
- Çocuk, genç ve yaşlılar için çok değerli bir enerji kaynağı, hatta yaşamı uzattığı da söyleniyor.
- Kestane, en çok potasyum düşüklüğünden yakınanlara öneriliyor. Çünkü 100 gramında 500 mg potasyum bulunuyor. Fosfor,magnezyum, klor, kalsiyum, demir ve sodyum mineralleri ile C, B1, B2 ve PP vitaminlerini içeriyor.
- Taze kestane limonun 100 gramı kadar C vitamini içerir. Kestane’nin 100 gramında 200 kalori bulunuyor.
- Kış mevsiminin olumsuz şartlarına fiziksel ve beyinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık iksiridir.
- Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenliyor. Kan dolaşımını hızlandırıp varis ve basurların gelişimini önlüyor.
- Balla karıştırılmış kestane püresi ise özellikle iştahsız çocuklara öneriliyor.
Kayıtlı
gül
Bestseller
İleti: 2089
Cinsiyet:
Tavsiye Puani: 0
Ynt: Meyveler
«
Yanıtla #14 :
Haziran 01, 2012, 06:22:00 ÖS »
KAVUN
Yüksek değerde A ve C vitamini ve potasyum minerali içeren kavunun , eti turuncu renkli , bol sulu ve hoş kokuludur. Ayrıca iyot ve krom gibi mineralleri de içinde barındırır.
Erkenci ve kış kavunu olarak iki ana gruba ayrılır. Erkenci kavunlar ; Topatan , sarı renkli ve ince kabuklu Kantaluptur. Geç olgunlaşanlar ise ; Altınbaş ve Hasanbey kavunlarıdır. Hasanbey kavunu 3-4 kg ağırlıkta koyu , yeşil , buruşuk kabuklu olup uzun süre saklanabilir. Türk tipi kavunlar ; Yuva ve Kırkağaçtır.
Büyük yapraklı, sarı çiçekli, sürüngen bir Bitki olan kavun Sulu ve kokuludur. Kavun taze olarak yenir. Ayrıca kabukları ve çekirdekleri kullanılır. Çekirdekleri dövülüp Suda kaynatıldıktan sonra elde edilen su içilirse göğüs ağrısı ve öksürüğe iyi gelir. Yanıklara kavun konursa ağrıyı hafifletir ve iyileşmesini hızlandırır.
Cilt bakımı için de faydalı bir besin olan kavun, ezilip soğuk süte katıldıktan sonra yüze sürülürse cildi nemlendirir. Özellikle kuru ciltlere çok faydalıdır.
Kavun tam olarak olgunlaşmadan yenmemelidir. Ayrıca, ülseri ve sindirim sistemi iltihabı olanlara tavsiye edilmez.
KAVUNUN FAYDALARI
- Vücudu serinletir, idrar söktürücüdür ve kabızlığı giderir. Romatizma ve basur şikâyetlerini azaltır. Böbrekleri temizler. Böbrek taşlarını ve kumlarını dökmeye yardımcı olur. Yatıştırıcı etkisi ile rahatlık verir ve uykusuzluğa iyi gelir. Cildin taze görünmesini sağlar.
İşte kavunun faydalarından bazıları…
- Yemeklerden önce kavun yenirse hazım cihazlarını yıkar ve hastalıkları giderir.
- Böbrek –mesane kumu dökülürken kavun yenilirse böbrekler rahatlar ve vücut zindeleşir.
- Kavunun idrar söktürücü özelliği de vardır. İdrar yolu hastalıklarından şikâyetçi olanlara bol bol kavun yemeleri tesviye edilir.
- Kabak, kavun, safran ve Arpa Unundan yapılmış helva bol bol tüketilirse idrar zorluğunu giderir.
- Böbrek-sidik kesesi iltihaplanmasında kavun çekirdeği, karpuz çekirdeği ve hıyar çekirdeği yenilmelidir.
- Kavun çekirdekleri kaynatılıp birer bardak içilirse göğüs nezlesi olan hastalara şifa verir.
- Karaciğer hastalıklarına kavun çekirdeği kaynatılıp Suyunun içilesi çok faydası dokunur.
- Onar gram kabak çekirdeği içi, kavun çekirdeği içi, nişasta, Arap zamkı, badem içi, kitre, miyan balı, şeker, menekşe, Ayva çiçeği ve 1.5 gram afyon toz haline getirilip yeteri kadar Bal ile macun yapılıp birer kaşık yenirse Astım hastalarına iyi gelir.
- 50 gram kavun çekirdeği tozu Sıcak su ile yutulursa öksürüğe fayda sağlar.
- Ebegümeci, gelincik çiçeği, hunnab, kavun çekirdeği, baldıran, nöbet şekeri; bu Maddelerden birer avuç alınır ve yeteri kadar su ile kaynatılıp elde edilen su bir bardak içilirse zatürree iyi gelir.
- Kavun; meniyi arttırır, kumları döker, böbrekleri besler, yağlandırır.
- Et pişirirken kabuklarından bir parça ilave edilirse çabuk pişer.
- Çekirdekleri yenirse iç yaralarına iyi gelir ve idrarı söktürür.
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
2
3
|
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Paylas
Smf
KalemKurdu
»
Kalemkurdu Bilgi Keyfi
»
Bunları Biliyor musunuz?
»
Meyveler